14 Mayıs 2011 Cumartesi

Karaciğerin Süngerimsi Yapısı Neden Önemlidir?

Karaciğerin ana görevi, kan yoluyla aldığı besin maddelerini işlemek olduğu için, yapısının da kanı muhafaza etmeye uygun olması gereklidir. Nitekim karaciğer de süngerimsi bir yapıya sahiptir. Hatta insan vücudundaki toplam kanın 800-900 gramı, her zaman karaciğer tarafından emilmiş durumdadır. Bu nedenle ağırlaşan organın vücut içindeki özel konumu da, diğer organlara zarar vermeyecek ve görevlerini eksiksiz olarak yapabilecek şekilde, varlığı hiç değişmeden duran, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten Yüce Rabbimiz tarafından yaratılmıştır.

Karaciğerin Kendini Yenileme Yeteneği

Karaciğer insan vücudundaki kendi kendini yenileme yeteneğine sahip tek organdır. Karaciğerin % 70 kadarı alınsa bile bir-iki hafta içinde tekrar işlevlerini yerine getirecek büyüklüğüne ulaşır.
Karaciğerin rejenerasyon (kendini yenileme) faaliyetini hangi mekanizmaların gerçekleştirdiği hala araştırılmaktadır. Karaciğerin bu özelliği ilk olarak 1931 yılında Mayo Kliniği’nde iki cerrahın çalışmaları ile ortaya çıkartılmıştır. Bu sistemde hayranlık uyandıran noktalardan biri, karaciğer hücrelerinin inanılmaz bir hızda bölünmesi ve bu sırada normal görevlerini de aksatmadan yerine getirmeleridir. Görev yerine getirildikten sonra, hücre bölünmesinin ne zaman duracağına ortak bir kararla aniden son verilmesi ise daha da şaşırtıcıdır.

Karaciğer Hücrelerimiz ile Parmağımızın Ucundaki Hücreler Aslında Aynı Hücrelerdir
Karaciğer hücrelerinin, parmağınızın ucundaki bir milimetrelik kısımdaki hücrelerden bir farkı yoktur. Karaciğerinizde bulunan hücreler de parmağınızdakiler de aynı bilgiyi taşırlar. Onları özel kılan, sahip oldukları bilgiyi diğerlerinden farklı kullanmalarıdır. Buradaki gözle görülmeyen tek bir hücre, çoğalma işleminin başlaması gerektiğini bilmekte ve kendisini kopyalayabilmektedir. Sonra, aniden karaciğeri tamamlama görevinin bittiğini haber almakta ve faaliyetini diğerleriyle birlikte durdurmaktadır. Hiçbir hücre, başıboş bir şekilde üretim işlemine devam etmez. Hiçbir hücre çoğalma esnasında diğer görevlerini biraz bekletmesi gerektiğine karar verip sistemin aksamasına sebep olmaz. Kopyalanan hiçbir yeni hücre, hangi görevleri yerine getireceği konusunda eğitilmez. Ancak buna rağmen, her yeni hücre tereddütsüz hemen karaciğerdeki faaliyetine başlamaktadır.

Karaciğerde “Bakteri İmha Makineleri”nin Olduğunu Biliyor musunuz?
Yediğimiz besinlerle, soluduğumuz havayla ve daha birçok yolla vücudumuza gözle görülemeyen bakteriler girer. Vücudun çalışma sistemini bozmamaları için bunlardan zararlı olanların etkisiz hale getirilmeleri gerekmektedir. Karaciğerde bulunan Kupffer savunma hücreleri, kan dolaşımıyla bağırsaklardan karaciğere gelen kandaki zararlı bakterileri 0.01 saniyeden daha kısa bir süre içerisinde sindirerek, etkisiz hale getirirler. Bu şuursuz hücreler vücuda giren çok sayıdaki bakteri arasından, insana faydalı olanlarla zararlı olanları hiç şaşırmadan Allah’ın onlara emrettiği şekilde ayırt ederler. Kupffer hücrelerindeki bu bilinç, vücudumuzdaki her noktayı en iyi bilen ve buna uygun şekilde bizi yoktan yaratan Allah’ın sonsuz aklının tecellilerinden yalnızca biridir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder